Amortisman -Yıpranma Payı

Amortisman ticari bir terimdir ve amortismana yıpranma payı da denilebiliyor. Gerçek şu ki amortisman dediğimiz şey halk arasında doğal olarak pek bilinmiyor. Bu konuya giriş yaparken tanım yapmak yerinde olacaktır.

Amortisman için, ortaklıklarda, taşınmaz malların aşınmalarına, eskimelerine karşılık olarak yıllık kardan ayrılan belirli orandaki pay tanımını yapabiliyoruz. Türk Ticaret Kanunu’nun 460. maddesi işletmeleri, amortisman politikalarını belirlemede ve uygulamada serbest bırakmıştır.

Maddi Duran Varlıklar’ın amortismana tabi tutulabilmesi için çeşitli özellikleri olmak zorundadır. Bu özellikler şunlardır;

  • İşletmenin envanterine kayıtlı olması
  • Kullanıma hazır olması
  • 1 yıldan daha uzun bir faydalı ömre sahip olması
  • Yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye tabi olması

Mevzuata göre yukarıda saydığımız özelliklere sahip olan duran varlıklar, zorunlu olarak amortismana ayrılıyorlar. Bu durumun tek istisnası belirli bir limiti aşmayan duran varlıklardır ve bu limit her yıl Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilir ve değişkenlik gösterebilir. Söz konusu limit içerisinde bulunduğumuz 2016 yılı için 900 TL’dir.

Tüm bunların yanında, önemli olan bir başka ayrıntı da amortismanın niteliğidir. Burada işin işine duran varlıkların iş görme yetenekleri giriyor ve duran varlıkların iş görme yetenekleri de belirli bir süre ile sınırlıdır. Bu varlıkların iş görme yeteneklerinin süreyle sınırlı olmasının ise iki sebebi vardır: Fiziksel yıpranma ve eskime ile teknolojik eskime ve modası geçme.

Ayrıca belirtilmesi gereken konulardan biri de amortisman payıdır. Amortisman payı için, duran varlıkların değerlerinden hesap dönemlerine gider olarak yüklenen kısım tanımını yapabiliyoruz. Amortisman payının belirlenmesinde etkili olan 4 unsur vardır ve bu 4 unsur şunlardır;

  • Duran varlığın aktifleştirilen bedeli
  • Duran varlığın artık değeri
  • Duran varlığın yararlı ömrü
  • Seçilen amortisman yöntemi

Duran varlığın yararlı ömrü dendiğinde, söz konusu varlığın hizmet süresinden bahsedildiğini anlıyoruz. Yararlı ömrün tanımı; maddi duran varlıklara ilişkin 16 nolu Türkiye Muhasebe Standardında; ‘bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi beklenen süreyi veya işletme tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder’, şeklinde yapılıyor.

Son olarak amortisman hesaplama yöntemlerine değinmekte fayda var. Amortisman yöntemleri, varlığın gelecekteki ekonomik yararlarına ilişkin olarak işletme tarafından uygulanması beklenen tüketim modelini yansıtıyor ve Vergi Usul Kanunu’nda dört tür amortisman yöntemi yer alıyor:

  • Normal Amortisman ( VUK md.315 )
  • Azalan Kalanlar Üzerinden Amortisman ( VUK md.315 )
  • Madenlerde amortisman ( VUK md.316 )
  • Olağanüstü amortisman ( VUK md.317 )

Maddi Duran Varlıklara ilişkin 16 nolu Türkiye Muhasebe Standardında ise üç tür amortisman yöntemi söz konusudur:

  • Doğrusal Amortisman Yöntemi
  • Azalan Bakiyeler Yöntemi
  • Üretim Miktarı Yöntemi

Amortisman (yıpranma payı) hakkında bilinmesi gerekenler en genel anlamda bunlardır. Daha ayrıntılı bilgi için ilgili kanunlara bakılabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu